Yazıya başlık atmadan ve kafamdaki fikirleri dağıtmadan iki üç kelam etmek istiyorum. Mesleki deformasyonun getirisi olarak çok fazla yazı kaleme alamıyorum. Fakat bugün farklı bir gün. Bugün bir şeyler karalayabilirim. Yakın çevremin çok iyi bildiği üzere bu sene çıkan Normal People isimli diziyi çok...
Yazar: Boyoz Boyozoğlu
evli ve iki sucuk babası. yemeye kıyamıyor.
Merhabalar. Uzun zamandır bir şeyler karalamak istiyor ama yeterli vakit bulamıyordum. Nasip bugüneymiş. Kendime kalan tüm boş vakitlerimde bira içip(siz asla içmeyin) dondurma yiyen bendeniz olarak sonunda bir şeyler yazmaya karar verdim. Biraz kişisel bir yazı olacağı için mart ayında kaleme aldığım Sosyal Kusuş...
Merhabalar. Normalde bu dizi hakkında bir şeyler yazmayacaktım ancak şans eseri dinlediğim bir podcast beni dizi hakkında bir şeyler söylemem gerekiyormuş gibi hissettirdi. Çoğu yazımda olduğu gibi bir incelemeden ziyade kişisel bir iç döküş olacak. Yer yer spoiler içerebilir, uyarmış olayım. Hepimiz aylardır evdeyiz....
Alef…Bu diziye dair bir şeyler yazabilmek için finalinden itibaren iki gün bekledim. Fena başlamayan dizimiz o kadar kötü ilerlemişti ki cuma sabahı aklımda “akşam olsa da finali izleyip diziye bir güzel kaysam” fikri vardı. Final bölümünü tek kelime ile ağzım açık izledim. Bu kadar...
Merhabalar. Yazı yazmayı çok özlediğimi fark ettim. Bu bunaltıcı günlere bunaltıcı bir yazı bırakmak istemiyorum. O yüzden biraz sohbet biraz da deneme tarzında bir yazı kaleme almaya çalışacağım. Yazımızın konusu The Eddy isimli Netflix’te yayınlanan mini dizi. Bir çoğunuzun ismini dahi duymadığı bu...
Merhabalar, yine ben. İzniniz olursa değersiz kelimelerim ile kıymetli vakitlerinizden biraz ödünç alacağım. Bildiğiniz üzere Alef geçen hafta cuma günü ilk iki bölümü ile birlikte hayatımıza girdi. An itibari ile üçüncü bölümünü bitirmiş bulunmaktayım. Toplamda sekiz bölümden oluşacak bir dizinin ilk üç bölümünü tüketmiş...
Merhaba. Karantinadan herkese selamlar. Bu bir eleştiri veya inceleme olmayacak. Aslında The Road filminin incelemesini veyahut virüsten kurtulduktan sonraki sosyal hayata dair bir şeyler gevelemek istiyordum ama ruh halim beni bu yazıyı yazmaya sürükledi. “Ya boyoz ne saçmalıyorsun?” diyecekseniz hiç boşuna okumayın. Bu yazı...
Merhabalar, yine ben. Öncelikli bu tarafsız bir yazı olmayacak. Tamamen kişisel fikirlerimi belirttiğim bir yazı sizi bekliyor. Bu yazıyı yazmamda bana ilham veren besteci Hildur Guðnadóttir ablama ve Portrait of a Lady on Fire ekibine teşekkür ederim. Bu arada Hildur ablamızın ilk Oscar’ı kendisine...
Bu sitedeki ilk yazıma nasıl başlasam diye düşünüyordum. Sonra kendi kendime beni uzun zamandır en çok mutlu eden şeyi düşündüm. Sağlıklı bir bireyin bu soruya vereceği cevap muhtemelen para, arkadaşlar, sevgili veyahut güzel bir yerlere gitmek olacaktır. Hayattan memnuniyetsiz bir sinefil olan bendenizin cevabı...